• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Köyümüzden 2020 Yılında:41 Kişi, 2021 Yılında: 29 Kişi, 2022 Yılında: 35 Kişi, 2023 Yılında: 21 Kişi Vefat Etmiştir.    2024 Yılında Vefat Edenler: Ahmet KABA-(Bekci)>>Ayşe ALTINDAŞ-(Hazim Eşi)>>Fatmana AKBAŞ-(Semati Eşi)>>Aziz BÜYÜKSARI-(Kelikli)>>Satı DANABAŞ-(Kaşif Eşi)>>Hüseyin YILDIRIM-(Kaşif Oğlu)>>Kezban YAVUZ-(Mustafa Eşi)>>Nevzat ERGİN-(Rıza Oğlu)>>Emin KESKİN-(Mehmet Oğlu)>

                                                                                                                          

Üyelik Girişi
DERNEK TANITIM VİDEOSU
Hava Durumu

FAZLI BADEM in YENİ YAZISI

 
YAĞMUR DUASI + PİLAV - FİDAN

 

Derneğimiz Web sitesi yazarlarından ve aynı zamanda Derneğimiz Muhasibi Fazlı BADEM'in bölgemizde yaşanmakta olan kuraklık sonucunda yapılan yağmur duası merasimlerini farklı bir bakış açısıyla değerlendirdiği köşe yazısı şöyle.

                   

   Bilindiği üzere Kadınhanı ve bağlı köylerimiz yerleşim yeri olarak genelde ova statüsündedir. Bu nedenle ağaç ve orman yoksunudur. Ne acıdır ki bu durum ile ilgili iyi bir analize ihtiyaç vardır. Acizane bizde bu yazımızda buna değineceğiz.

  Kadınhanı ve köylerimizde bu günlerde sıkça duyduğumuz ve rastladığımız bir etkinlik her birkaç senede olduğu gibi bu yılda sayıları artarak tekrarlanmaktadır.

  Evet YAĞMUR DUASI bir diğer adıyla belirtmek gerekirse HACET NAMAZI’ndan bahsediyorum. Güzel Anadolu’muzun şirin beldelerinde devam etmekte olan güzel bir gelenektir. Rahmet için Yüce Rabbimize eller açılır, pişmanlıklarımız dile getirilerek rahmet istenir ve beklenir. Tabi asıl amaç bu olmakla birlikte sadece bu kadar değildir bu merasimlerin içeriği.
  
  Dua öncesinde günlerce maddi ve manevi hazırlıklar yapılar, hummalı bir çalışma köy eşrafı tarafından yürütülür. Köylüler güçleri ölçüsünde katkı sağlarlar ve kazanlar dolusu geleneksel etli pilavlar pişirilip, köy halkına ve davetlilere ikram edilir ki bu rakamsal olarak hiçte küçümsenmeyecek ölçüdedir. Bu döngü yıllardır bu şekilde devam edegelmiş ve etmektedir.
  
  Bence esas ele alınması gereken hususta burada başlıyor. Yararlı olmayan geleneklerin kaldırılması veya yararlı hale getirilmesi kolay bir iş değildir, ancak zordur diye de gidişata bırakmamak gerekir. 

  Öncelikle bu ova köylerimiz ve köylülerimiz bu durumu sorgulamalıdır. Neden her iki yada üç yılda bir yağmur duasına ihtiyaç duyulmaktadır? Neden bu bölgelerimiz ihtiyaç duyduğu yağmuru alamamaktadır. İşin manevi boyutunu ele alacak dini bir bilgi birikimim ve bu konuda bir ilmim yok. 

   Ancak Allahuteala’nın kullarına vermiş olduğu akıl ve mantık çerçevesinde düşünüyorum ve bir yerlerde yanlış yapıldığına inanıyorum.
  
    Yağmur duaları yapılmasın demiyorum asla, ama dini kıstaslara dokunmadan, gelenek boyutunu biraz değiştirsek ne olur.  Siz hiç dağ köyleri ve orman köylerinin yağmur duasına çıktığını duydunuz mu? Ben duymadım doğrusu. Yağmur tabiki Allah’ımızın bir rahmetidir, ancak daha çok nerelere yağıyor, yağmuru daha çok hangi ortamlar çekiyor yeryüzüne diye baktığımızda; denizler göller ve ormanlık alanlar olduğunu görüyoruz.
 
     Bu durumda yaratmak Allah’a mahsustur ve bizim kul olarak ova köylerimize deniz getirmeye veya göl oluşturmaya gücümüzün yetmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Ama bu köylerimizin uygun bölgelerine ağaç dikip orman oluşturabilecek gücümüz vardır.
 
   O halde köylerimizde yapılan yağmur dualarının sonunda katılımcılara ikram edilen yemeğin yerine, Hz. Peygamber efendimizin “Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz” hadisi şerifi doğrultusunda fidan-fide ikram etsek ve gösterilen bölgelere bu fidanların dikimini sağlasak ve bu hadisi şerifin hürmetine rahmet istesek yaradan dan, pilav dağıtmaktan daha makbul bir iş yapmış olmaz mıyız?
 
   Hem hadisi şerifin icrasını yapmış oluruz, hem de neredeyse her iki üç senede yapılan yağmur dualarında binlerce dikilen fidanların büyüdüğünü ve ormana dönüştüğünü düşündüğümüzde yaşadığımız bölgelerin kuraklıktan kurtulmasına gücümüz oranında katkıda bulunmuş olmaz mıyız. Pilavı yiyip dağılmaktansa, bunun yerine dikilen fidanların zaman zaman bakımı ve kontrolü amaçlı köylerimize gitmemize de vesile olur ve sıla-i rahim de yapmış olmaz mıyız.
 
    Her yağmur duasında yemek ikramı ve diğer giderler için yaklaşık 20.000-TL. harcandığını farzederek bir hesap yapacak olursak, her bir fidanın tanesi 10 liradan alındığı düşünüldüğünde 20.000/10,00-TL.=2.000 adet fidan eder. Her yıl ya da her iki-üç yılda her köye 2.000 fidanın dikildiğini ve bunların yıllardır yapılan yağmur dualarında tekrarlandığında, şimdiye kadar her köyde küçümsenemeyecek oranda ormanların oluşacağı ve bu makus talihin değişmesi için kul olarak bir adım atılmış olacağımız aşikardır.
 
    Öyleyse zararın neresinden dönülürse kardır mantığı doğrultusunda tüm köylülerimize ve diğer köylerimize acizane çağrım şudur; yağmur dualarında “YEMEK İKRAMI YERİNE FİDAN İKRAMI” geleneğini başlatarak bu işe bir besmele çekelim derim. Ne dersiniz?

Yazıya erişim linki-(TIKLAYINIZ): http://www.meydander.com/?Syf=22&Mkl=874814&pt=FAZLI%20%20BADEM%20&YA%C4%9EMUR-DUASI-+-YEMEK-+-F%C4%B0DAN
 


1523 kez okundu

Yorumlar

Tespit çok doğru.     20/04/2016 20:56

"Yemek ikramı yerine fidan ikramı" yerinde ve daha mantıklı olacaktır. Zira dikilecek olan her fidan her daim dua ve ibadet halindedir. Naçizane benim görüşüm de budur.
Misafir - Ziyaettin Ugur

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam38
Toplam Ziyaret552098
BİR AYET

“Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. 
Her ne harcarsanız Allah onu bilir.”

(Âl-i İmran Sûresi – 92. Âyet-i Kerimenin Meâli)

BİR HADİS

Sadaka Rabbin öfkesini söndürür ve kötü ölü mü bertaraf eder.”

(Tirmizî, Zekât 28]

GÜNÜN SÖZÜ

İyiliğe iyiliği
HER adam yapar,
İyiliğe kötülüğü
ŞER adam yapar,
Kötülüğe iyiliği,
ER adam yapar.

ABDULLAH GÜRBÜZ (KS)





Site Haritası